Ensoz.net Sitemizde Toplam 18 kategori, 49 yazı ve 28 yorum bulunmaktadır.

Kategoriler geneli

Necip Fazıl Kısakürek Kaldırımlar Şiiri

Admin Tarafından 25 Temmuz 2023 tarihinde Şiirler Kategorisine eklendi

Necip Fazıl Kısakürek Kaldırımlar Şiiri konusu 31788 kez okundu ve 0 yorum yapıldı

Kaldırımlar Şiiri Açıklaması

Merhaba arkadaşlar Kaldırımlar şiirinde şair iç dünyasındaki yalnızlık, korku ve ölüm gibi duygularını gece karanlığında büyük bir şehrin uzayıp giden kaldırımlarıyla ve bu kaldırımlarda yaptığı yolculuktaki gözlemleriyle somutlaştırmıştır.

Necip Fazıl Kısakürek Kaldırımlar şiiri
Necip Fazıl Kısakürek Kaldırımlar şiiri

Şiirde mevcut kelimeler ve cümleler ekseriyetle temel anlamları kastedilir şekilde kullanılmıştır.

Esasen şiirde mevcut nesnelerin kendi hakiki varlıklarıyla birlikte çağrıştırdıkları anlamlar ve timsali oldukları mefhumlar da söz konusudur.

Fakat şiirdeki bu durum, onun bariz bir sembolist anlayışla yazıldığını göstermez.

Ayrıca eserde, imgeler üzerine kurulu bir kapalılık mevzu-i bahis olmamakla birlikte şiir sığ da değildir.

Şair, vuzuhla ve derinlik arasında paralellik kurabilme noktasında muvaffak olabilmiştir.

Kaldırımlar şiiri Necip Fazıl Kısakürek

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler…
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi…

Fahişe yataklardan kaçtığın günden beri,
Erimiş ruhlarınız bir derdin potasında.
Senin gölgeni içmiş, onun gözbebekleri;
Onun taşı erimiş, senin kafatasında


Görüşlerinizi bize yazın